7 Temmuz 2014 Pazartesi

Robin LaFevers - Ölümcül Merhamet (Grave Mercy - His Fair Assassin 1)


Kitabın Adı: Ölümcül Merhamet
Yazarı: Robin LaFevers
Orijinal Adı: Grave Mercy
Tür: Tarihi, Fantastik
Yayınevi: DEX Kitap
Sayfa Sayısı: 488
Puanım: 7.2

Genç, güzel ve ölümcül.
On yedi yaşındaki Ismae, babasının onun için yaptığı
anlaşmalı evlilik dehşetinden, gizemli bir keşiş tarafından kaçırılır.
Götürüldüğü manastır, Ölüm Tanrısı Aziz Mortain için eğitilen, kendisininki gibi garip yara izleri taşıyan kızlarla doludur.
Burada, Ölüm Tanrısı'nın onu tehlikeli hediyeler ve korkunç bir kaderle kutsadığını öğrenecektir. Manastırda kalmayı seçerse rahibeler tarafından bir suikastçı olarak yetiştirilecek ve Ölüm Tanrısı'nın intikamını alacaktır.
Ismae çok önemli bir görev için Breton sarayına gönderilir;
hem entrika ve ihanetin ölümcül oyunlarına hem de yapması imkânsız seçimlere karsı savunmasızdır: Ismae, Tanrısına mı yoksa kalbine mi hizmet edecek?

Ölüm'ün Hizmetkârları üçlemesinin ilk kitabı olan Ölümcül Merhamet 
tehlikeli bir aşk, zehirle gelen ölümler ve kendi yolunu bulmak üzerine...

"Entrika ve gaddarlık, tutku ve acı... daha fazlası için sabırsızlanacaksınız." 
New York Times

"Bir solukta okuyacaksınız... Şüphe, şehvet ve merhamet." 
Kirkus

 Isimae vücudunda garip bir yara izi bulunan bir kızdır. Annesinin yaşadığı gayrimeşru ilişkiden doğmuş ve üvey babasının kötülüklerine maruz kalmış bir genç kız...
 Kitap babasının Isimae'yi zorla bir çiftçi ile evlendirmesi ile başlıyor. Isimae'nin doğumuna yardım eden ebe vucüdundakinin Mortain'in mührü olduğunu, çocuğa zarar verilemeyeceğini söylemiş. Babası ite kaka büyüttüğü Isimae'yi genç yaşta evlendirip kurtulmak niyetindedir. Düğün gecesi Isimae'yi bir keşiş ve doğumunu yapan şifacı kadın kaçırır. Onu Bretenya'da 'Ölüm Tanrısı Aziz Mortain' için hizmet edilen bir manastıra götürür.
 Isimae yeni evi ve ailesinde mutludur lakin verilen ilk görevinde Duval adında bir lord manastırı basıp Isimae'yi işleri yüzüne gözüne bulaştırmakla suçlar.
 Bunun üzerine Duval ile birlikte Breton sarayına göreve gönderilen Isimae manastırın dışındaki dünyayı tanımaya çalışırken bir yandan görevini yapması gerekir.
 Kitabı çok sevdim. Isimae'deki kana susamışlık beni kendimden geçirdi. Kitabın kimi yerlerinde güldüm kimi yerlerinde ağladım.
 Isimae'nin iki kelimesinden birinin merde oluşu ve asabi bir karakter oluşu beni güldürdü.
Duval'in başına gelenler ve Isimae'nin kaldığı ikilem ağlattı
 Isimae harika bir kadın karakter; yalan söyleme başarısı, olayları birden lehine çevirme yeteneği, hafif şapşallığı ile kadın karakter listemde Yelena Zaltana (Study serisi) ile birinciliği paylaşıyor.
Kısacası bu kitapta çok şeyi beğendiğimi söyleyebilirim. Gönül rahatlığıyla alıp okunabilecek bir kitap. Dex kendini aşmaya devam ediyor...
 Çok ünlü olabilecek bir kitap değil. Fakat kitapta insanı kendine çeken farklı bir şeyler var...

Alıntılar

Sol omzumdan sağ kalçama dek derinlemesine uzanan, kırmızı bir doğum lekesi taşıyorum: annemin beni rahminden söküp atmaya çalışırken kullandığı, şifacı cadının zehrinden geriye kalan bir iz. Şifacı cadıya göre hayatta kalmış olmam mucize değil, bizzat Ölüm Tanrısı tarafından sahiplenildiğimin bir işaretiymiş.


"Sıkıcı olma." Her zamanki gibi elini hafifçe sallayarak rahatsızlığımı savuşturup Rahibe Arnette'e döndü. "Kollarını bu şekilde kaldırırsa," derken, yaşlı rahibe sanki birisinin boynuna sarılıyormuş gibi kollarını kaldırmıştı. "Korsesi açılacak. Venedikli kadınlar memelerine okra çektiklerinden, onunkileri de boyamalıyız, ne dersin? Görünümünü tamamlamak için."
Rahibe Arnette sempatik bir sırıtmayla bana baktı. "Bence adama memelerini gösterecek kadar sokulmuşsa, memelerinin nasıl olduğunun önemi kalmaz; birkaç saniye içinde ölmüş olacak."


"Yalnız" diye araya girdi Duval. "Metresleriyle tanınan bir adam değilim ben. Kendime metres almak istesem bile, ham elmadan daha yeşil bir kız çocuğunu almayacağımdan bahsetmiyorum bile."
Dedikleri dişlerimi sıkmama neden olmuştu. O kadar da ham değildim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder