21 Şubat 2014 Cuma

Maria V. Snyder - Zehir Ustası (Poison Study, Study Series 1)


Kitabın Adı: Zehir Ustası
Orijinal Adı: Poison Study
Yayınevi: DEX 
Sayfa Sayısı: 370
Türü: Fantastik, Macera, Distopya
Puanım: 7.9

Kitap Arkası: 'Hızlı bir ölüm mü isterdin, yoksa yavaş yavaş öldüren bir zehir mi içerdin?
 Yelena idam edilmek üzereyken sıradışı bir teklif alır: Ixia'nın yeni komutanı Ambrose'un çeşnicisi olmayı kabul ederse, hapisten kurtulup sarayda yaşayacak ve en güzel yemekleri yiyecektir. Ama komutanın başmuhafızı Valek, Yelena'ya kaçmaması için Kelebek Tozu adında bir zehir içirir. Böylece Yelena, Valek'ten her gün panzehir almak zorunda kalacak aksi takdirde ölecektir.
 Yelena zehir konusunda eğitim alır ve giderek uzmanlaşır; saraya dostlar edinmeye bile başlamıştır. Fakat bu kez de yetimhanedeki korkunç geçmişi Yelena'nın peşini bırakmaz. Çok geçmeden, yeni askeri yönetime isyan eden suikastçılar ve görüldüğü yerde vurulması emredilen büyücüler de, Yelena'nın düşmanları arasına katılır.
 Zehir Ustası, Maria V. Snyder'ın sürükleyivi, özgün ve ayrıntılarıyla büyüleyen fantastik üçlemesinin ilk kitabı
 "Her gün ölümün kıyısında yaşayan bir kadına ilgi çekici bir bakış. Yazarın öykü anlatma yeteneği, fantastik roman janrına büyük katkı sağlayacağının göstergesi."
Library Journal
"Okuduktan sonra okuyucularına hayal kurdiran ender kitaplardan biri."
Publisher's Weekly'

 Yelena, idamlık bir mahkum. Ölüm onun kaderi, sırasını bekliyor. Artık kabullenmiş. Hayatı pis kokulu taş bir hücrenin içinde sıçanlarla geçiyor. Bir sonraki saniyesinin garantisi yok, olsa bile zindandansa ölümü tercih eder eminim...
 Yelena'nın ölüm sırası geldiği zaman komutanın sağ kolu Valek, Yelena'ya hiçbir reddedemeyeceği bir şey teklif eder: Hayatını. Karşılığı mı? Her an ölebileceği bir görev. Komutan'ın çeşnicisi olacak. Öyle yemeği yiyeyim zehirliyse öleyim tarzı bir şey değil. Zehrin kokusundan bile türünü anlayabilecek sıkı bir eğitim alıyor. Komutanın sağ kolu Valek ona bir zehir içiriyor. Her sabah panzehiri ondan almasa ölecek. Bu sayede Yelena kaçamayacak, suçunu tekrarlayamayacak hatta hiçbir suç işleyemeyecek. Gerçi cinayet işlemesinin önemli bir sebebi vardı...
 Zehir Ustası ilk sayfalarından beni avucunun içine hapseden bir kitap. Bir saniye ortalık durulmuyor sürekli atraksiyon, sürekli macera. DEX yayınları çıtayı hiç düşürmüyor. En güzel fantastik kitapları buluf getiriyor. Zehir Ustası da bir çeşit fantastik distopya.
 Eksiği yok diyemiyorum. Her kitap gibi soru işaretleri var fakat hiç ünlemlik hatasını görmedim. Bayıla bayıla okudum diyebilirim.


 
 Kitap boyu karakterler arasındaki aşkı sezmekte oldukça zorlandım. Aksiyon dozu oldukça yüksekti şöyle durup yumuşak hisleri düşünmeye vaktim olmadı. Valek'in tavırlarından biraz belli oluyor gibi ama tabi Yelena inanmayınca biz de inanmıyoruz. Birçok yazar gibi "Bakışlarında aşk vardı ama ben beni sevdiğine inanmıyorum."vari cümleler yoktu. Yelena inanmıyorsa inanmıyor. İnandığı şeyden de oldukça emin. Valek arada kıskançlık yapmasa hiç anlamayacağız bu kızdan hoşlandığını. Yelena da anlayamıyor zaten. Valek yeni çeşnici eğitmek istemediği ve Yelena tipik "little sister" görünüşlü olduğu için yardım ediyor sanıyor. Yelena'ya saf diyemiyorum ben de öyle sandım ilk başta.

Şunu eklemeden edemeyeceğim; kitabın ithaf sayfasından alıntı:
"Size zehir verirken sizinle konuşup, şakalar yaparlar."
Kathy Brandt, kemoterapi üzerine:
mücadeleyi kaybetmiş iyi bir dost.



Dikkat! Buradan sonrası spoiler içerir.

 Yelena'nın büyücü olduğu baştan beri belliydi ama ben Irys'in suikast girişimini hiç anlayamadım. Alıp eğitmek yerine öldürmek kolay geldi galiba ilk başta.

 Sonu hoşuma gitmedi. Komutandan davranış yönetmeliğine gösterdiği sadakattan daha fazlasını hayatının kurtarıcısına göstermesini beklerdim. Gerçi kadının kalbi öyle buz tutmuş ki kadın olduğunu bile kabullenemiyor, tam bir kişilik karmaşası içinde.
 Kitabı başta diğer distopyalar gibi gelecek bir tarihte hayal etmiştim fakat bu geçmişte geçiyor. Farklılık yaratmış bunu çok sevdim.
 Valek nasıl bir katil anlamadım. Hiç acımasız suikastçi gibi değil. Çoğu zaman merhametli, iyi kalpli, kibar. Komutanına ettiği bağlılı yeminine rağmen suçsuz bulduğu idamlık mahkumları (nefsi müdafaa ve kaza sonucu cinayetten suçlu bulunanlar gibi) kurtarıyor. Benim bile aklım karıştı bu adamla ilgili Yelena ne yapsın değil mi?


Kitaptan diyaloglar;
 "Şatoda çalışan herkes maaş alıyor mu?"
 "Evet"
 "Çeşnici de mi?"
 "Hayır"
 "Neden?"
 "Çeşniciye parası peşin verilir. Yaşamından değerli bir şey var mı?"


 "Bana neden cinayet işlediğini anlat."
 "Hayır"
 "Neden?"
 "Çünkü bana inanmaya hazır değilsin."


 "Yelena. Bana bir keresinde Reyad'ı öldürme nedenine inanmaya hazır olmarığımı söylemiştin. Artık sana inanırım."
 Ona "Fakat ben sana söylemeye hazır değilim." yanıtını verip odadan çıktım.


 "Daha önce idam emri bizi ayıramamıştı. Bunun üstesinden gelmemiz mümkün. Birlikte olacağız."
 "Bu bir emir mi?"
 "Bir yemin."



Kitabı okurken bazı fotoğraflar çektim. Soldaki Hobby kendisi tavşan. Yanındaki Lilly kendisi ayıcık. Minik olan da Tobby (nam-ı diyar Tobias) kendisi köpüş :)

Ve benim okuma şeklim. Mutlaka yatakta ve defterimle. Deli olabilirim ama defersiz film izlemem her kitabı da not almaya dikkat ederim.
Benden bu kadar iyi okumalar
ilk yayınımda eksiklerimi maruz görün :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder